بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي يَنۡهَىٰ ٩

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

– Diyanet İşleri

عَبۡدًا إِذَا صَلَّىٰٓ ١٠

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

– Diyanet İşleri

أَرَءَيۡتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلۡهُدَىٰٓ ١١

(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?

– Diyanet İşleri

أَوۡ أَمَرَ بِٱلتَّقۡوَىٰٓ ١٢

(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?

– Diyanet İşleri

أَرَءَيۡتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ ١٣

Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?

– Diyanet İşleri

أَلَمۡ يَعۡلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ ١٤

O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?

– Diyanet İşleri

كـَلَّا لَئِن لَّمۡ يَنتَهِ لَنَسۡفَعَۢا بِٱلنَّاصِيَةِ ١٥

(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.

– Diyanet İşleri

نَاصِيَةٖ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٖ ١٦

(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.

– Diyanet İşleri

فَلۡيَدۡعُ نَادِيَهُۥ ١٧

Haydi, taraftarlarını çağırsın.

– Diyanet İşleri

سَنَدۡعُ ٱلزَّبَانِيَةَ ١٨

Biz de zebânileri çağıracağız.

– Diyanet İşleri

كـَلَّا لَا تُطِعۡهُ وَٱسۡجُدۡۤ وَٱقۡتَرِب۩ ١٩

Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu